Bahçe Terimleri

 

Geleneksel Bodrum ağzı ile...
Alfabetik sırayla değil, kullanım sırasına göre... 😊


Guyu (kuyu)
Sulama için kullanılacak suyun elde edildiği ve depolandığı yer altı haznesi. Genellikle üstü açık olur. Çapı (ya da ebatları) ve derinliği farklı ölçülerde olabilir; tarlanın büyüklüğüne, su ihtiyacına, zemin yapısına ve elverişliliğine, yer altı su seviyesine göre... Yakın geçmişte inşa edilen kuyularda betonarme duvarlar kullanılmakla birlikte, daha eski kuyuların taş duvarlarla inşa edilmiş olduğunu görüyoruz. Bahçemizdeki betonarme kuyu yaklaşık 4 m çapında ve 9 m derinliğinde.

Dolaplı guyu (kuyu)
Suyun zemin yüzeyine hayvan gücüyle çıkarılacağı biçimde tasarlanmış kuyu türü. Kuyunun çevresinde bir beygirin (at) dönerek dolaşması, merkezdeki mili ve çarkı döndürür; kuyunun içine dalıp çıkan metal kovalara su dolar; yukarı çıktığı noktada sular bir hazneye dökülür ve ganelleye doğru akar. Bu düzeneğe atalarımız "dolap" demişler. Tarla sulama için dizel motorların kullanılması Bodrum'da 1950'leri bulur. Dolaplı kuyular bu yıllara kadar kullanılagelmiştir. Bahçemizin güneybatı köşesinde, daha önce kullanılmış olan dolaplı kuyu halen duruyor. Taş duvarlardan oluşan bu kuyumuzun yüzey kısmı (ağzı) yaklaşık 2 m, aşağıda kalan hazne kısmı ise yaklaşık 3 m çapındadır. Derinliğinin –göz kararı– 5 m civarında olduğunu tahmin ediyoruz. (Aslında uzun bir gargı yardımıyla kolayca ölçülebilir...) İçine dikkatli bakıldığında minik birkaç balığın küme halinde dolaştığı görülebiliyor.* Bu kuyunun suyunu eskiden içerdik. Şimdi de içilebilir olsa gerek.
*Yıllar önce kış yağmurlarında çay taşar ve Domalan'daki tarlaları su basarmış. Balıklar belki de o zamanlar geldi ve halen yaşıyorlar.


Dolaplı guyu resimlerinin devamı
(Google Fotoğraflar albümü)


Ganelle (kanalcık)
Sulama suyunun bahçeye dağıtımı için inşa edilmiş beton kanalcık. Suyun aktığı kısım yaklaşık 15 x 10 cm kesitine sahiptir. Kuyudan başlar; arazinin eğimine göre tarlanın bir kenarından ya da ortasından ilerler. Ganellenin bahçeye bakan duvarcığında (ya da her iyi yanında) belli aralıklarla oluklar bulunur ve su buralardan garıklara akar. Dedemiz –rahmetli– önceleri ganelle inşa etmiş ve kullanmış ama şu an bahçede ganelle yok sayılır, tarlanın batı sınırı üzerindeki kalıntılar hariç. Son 40 yıldır ve halen, sulamada plastik borular kullanıyoruz.

Dıkeç (tıkaç)
Ganellede ilerleyen suyun gerekli garığa doğru yönlendirilmesi için kullanılan malzeme. Taş ya da tahta parçasının bir çaput (bez) parçası ile sarılmasıyla oluşturulur. Sulanmakta olan garığa bakan oluk hariç diğerleri dıkeçnen dıkanır. 😊

Garık (karık)
Sulama suyunun tarladaki ağaçlar ya da bitkilere ulaşmasını sağlayan su yolları. Doğrudan toprağın traktörle sürülmesi ve elle (çapa ile) şekil verilmesiyle oluşturulur. Sulanacak her bir ağacın ya da sebzelerin dibine (köklerine) su garıklarla ulaştırılır. Kesitini yaklaşık 30 cm genişliğinde ve 15 cm derinliğinde bir V ya da U biçiminde düşünebilirsiniz. Garık uzunluğu, tarlanın büyüklüğüne ve sulanacak bitkilerin çeşidi ve düzenine göre değişiklik gösterir. Garıklar, bitkiler kümelenerek oluşturulur. Bahçemizdeki mandalina ağaçlarının arası 3'er metre. Ağaçlar yan yana 5'erli kümelendiği için garıklarımızın uzunluğu yaklaşık 15 metre. Garıklar ağaç sırasının her iki yanı boyunca ilerleyip en sonda dönüp birleşir. Arazi eğimine göre garıkların (5'erli ağaç kümelerinin) üst tarafında, garıklar arası bağlantıyı sağlayan, yani suyu ileten, uzun garıklar da bulunur. 5 ağaçlık her bir küme sulandıkça bu uzun garık üzerinde toprak çapa ile çelinerek suya yön verilir. Peki, garık çok uzun olursa ne olur? (Bahçe sulamanın incelikleri)




Hasat
Son derece kritik bir kavram... Atalarımız "toplama" dememişler, "hasat" demeyi tercih etmişler. Çünkü birçok şeyin toplama işlemini biz planlarız, vaktini ve süresini biz belirleriz. Örneğin, sütlerin toplanması, kargoların toplanması, vergilerin toplanması... Oysa "hasat"ın ideal vaktini ve süresini doğa koşulları belirler. Örneğin; buğday hasadı, zeytin hasadı, narenciye hasadı, yağmur suyu hasadı...
Hasat vakti, ürünün yeterince olgunlaşması ile bozulmaya başlaması arasındaki kritik süreye karşılık gelir. Biraz öncesi çok erken olur, biraz sonrası ise geç... Hasat vakti, Selamsız Bandosu'nda trenin geçip gitmesine benzer bir şeydir. Yakaladın yakaladın... yakalayamadınsa, artık bir dahaki sefere, yani sonraki yıla... 😉

Gara mandalin (Bodrum mandalinası)
Eskilerin "Mutlak zikir kemaline masruftur." diye bir sözü vardır. Anlamı: bir kavram ya da terim dile getirildiğinde, aksi belirtilmedikçe, o grubun en önemli, öne çıkan, başı çeken, yani ilk akla gelen türü kastedilir. Yöremizde "gara" (kara) tabiri, bu atasözündeki ifadeye karşılık gelen bir sıfattır. İngilizce'deki "default type/value" gibi... Bir diğer örnek: Yöremizde "gara sabun" dendiğinde, sabun çeşitleri arasından "zeytinyağlı kalıp sabun" kastedilir ve öyle anlaşılır.

Gargı (kargı)
Yöremizde dere kenarları ve sulak alanlarda kendiliğinden yetişen, boyu 6-7 m'ye ulaşan bir kamış türü. Bahçemizin kuzeydoğu köşesindeki sınır boyunca gargılar bulunur. O kısımdaki toprak karışımı tarlanın diğer bölgelerine oranla daha killi ve suyu yukarı çeken bir kıvamda olmalı ki, gargılar orayı mekân tutmuş. Kurak yaz aylarında bile yemyeşil duran "kılıç" yaprakları, deniz melteminde dans eder durur. Gargıların kullanım amaçları o kadar çeşitli ki, bu maddeyi (paragrafı) zorlamak yerine, fırsat bulunca ayrı bir yazı paylaşalım kısmetse.



Gargı resimlerinin devamı
(Google Fotoğraflar albümü)


Orman
Böğürtlen vb. yabani bitkiler; orman bitkileri. Genellikle dikenli ve sarmaşık yapıdadırlar. "Arsız" olurlar, yani kendiliğinden ve hızla büyür ve yayılırlar. Tarlayı istila etmek, ele geçirmek istercesine ve bize şu atasözünü hatırlatırcasına: "Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur." Dolayısıyla, bahçe sürekli bakım bekler biz insanlardan, tıpkı bir çocuk gibi, bebek gibi. Ama baktığında sana öyle geri dönüş sağlar, öyle ürünler sunar ki, tıpkı bir anne gibi. (Bahçe bakımının incelikleri)

Mağaza
Bodrum yöresinde, tarlanın köyden –yani evden– uzak olduğu durumlarda, tarlanın bakımı, sulanması, ve özellikle ürün hasadı zamanlarında kullanılmak üzere bahçe içerisine inşa edilen, sezonluk ev ya da barınak. Genellikle tek gözlü (yani 1+0 😊) ve kârgir (taş) yapılardır.

Lüpmek (fiil)
"Göçmek" anlamında kullanılan yerel bir tabir. Örnekler:
- Bahçemizdeki mağazanın tepesi (tavanı) lüpmüş durumda. İlk fırsatta restore etmek istiyoruz.
- Bu sarnıç lüpmek üzere; bir an önce onarılmalı.
- Bakım yapılmayınca kuyu (taş kuyu) lüpmüş.


Sıradaki Terimler

Fırsat bulunca kaldığımız yerden devam etmek üzere...

  • Mandal
  • Ocak
  • Deynel (Defne)
  • ...


Bu sayfaya eklenebilecek başka bir terim önermek isterseniz, lütfen yan menüdeki KOLAY İletişim Formu üzerinden bize iletin. İlginize teşekkürler...


Son güncelleme: 27 Aralık 2023


Son Yazılar